Lowest price guarantee - We will beat any price!
Free worldwide shipping for orders over $50
 
 
855 908 4010
US
EN
 
 

Great Service, Amazing Prices

Protect Your Best Friend from Ticks, Fleas, Heartworm, and Intestinal Worms
14701 testimonials ...and counting 4.97
 
100% Satisfaction Guaranteed

Now it's easy to keep your favorite furry companion in the best of health.
PetBucket offers the most effective and popular branded parasite medications on the market today.

100% genuine, up to 75% off.

Navigate easily to the products you need, save money on the treatments you want and most importantly, provide your pet with the very best dog and cat heart and intestinal worming products, flea and tick treatments available from around the world. PetBucket helps you shop for famous brands like Advantage, Bravecto, Frontline Plus, NexGard, NexGard Spectra, Revolution, Sentinel Spectrum, Seresto and many more.

 
Popüler Ürünler

What we’ve been talking about!

See all

Dangerous Delicacies: Foods That Pose a Serious Risk to Dogs

by james on 26 Mar 2024
As responsible pet owners, we strive to provide our canine companions with nutritious and wholesome meals. However, certain foods that are harmless to humans can pose a serious threat to dogs. In this article, we'll explore a list of foods that should never be fed to dogs, shedding light on the potential dangers they pose to our beloved furry friends. Chocolate: Chocolate contains theobromine and caffeine, both of which are toxic to dogs. Ingestion of chocolate can lead to symptoms such as vomiting, diarrhea, rapid breathing, elevated heart rate, seizures, and even death. The darker the chocolate, the higher the concentration of these harmful substances, making it especially dangerous for dogs. Grapes and Raisins: Grapes and raisins can cause kidney failure in dogs, even in small amounts. The exact toxic substance in these fruits is unknown, but ingestion can lead to symptoms such as vomiting, diarrhea, lethargy, and decreased urine production. It's best to avoid feeding grapes and raisins to dogs entirely. Xylitol: Xylitol is a sugar substitute commonly found in sugar-free gum, candies, baked goods, and some peanut butter brands. Ingestion of xylitol can cause a rapid release of insulin in dogs, leading to hypoglycemia (low blood sugar) and potentially life-threatening complications such as seizures and liver failure. Onions and Garlic: Onions and garlic contain compounds that can damage a dog's red blood cells, leading to a condition called hemolytic anemia. Symptoms may include weakness, lethargy, pale gums, vomiting, and dark-colored urine. Both raw and cooked onions and garlic should be avoided, as well as foods containing onion or garlic powder. Alcohol: Alcoholic beverages and foods containing alcohol can be highly toxic to dogs. Ingestion can lead to symptoms such as vomiting, diarrhea, difficulty breathing, tremors, seizures, and even coma. Even small amounts of alcohol can be dangerous for dogs, so it's essential to keep alcoholic beverages and foods out of their reach. Bones: While bones may seem like a natural treat for dogs, they can pose a significant risk of injury and obstruction. Cooked bones, especially chicken and turkey bones, can splinter and cause choking, internal injuries, or gastrointestinal blockages. It's safer to opt for commercially available dog bones and treats specifically designed for chewing. As pet owners, it's our responsibility to be aware of the foods that can harm our dogs and to take precautions to ensure their safety. By avoiding feeding dogs the foods listed above and keeping potentially harmful substances out of their reach, we can help protect them from unnecessary health risks. When in doubt, always consult with your veterinarian for guidance on a safe and nutritious diet for your canine companion.

Burun En İyisini Bilir - Köpeğin Kanseri Tespit Etmedeki Süper Gücü

by james on 16 Mar 2024
Köpeklerin, kanser de dahil olmak üzere hastalıkların kokusunu alma konusunda esrarengiz bir yeteneğe sahip olduğu fikri, hem bilim adamlarının hem de köpek severlerin hayal gücünü meşgul etti. Peki bu olağanüstü iddianın gerçek payı var mı, yoksa sadece bir şehir efsanesi mi? Bu makalede, köpeklerin olağanüstü burunlarıyla kanseri gerçekten tespit edip edemediklerinin ardındaki bilimi keşfederek, köpeklerin koku alma duyusu dünyasına büyüleyici bir yolculuğa çıkıyoruz. Köpeklerin Koku Alma Bilimi: Köpekler olağanüstü bir koku alma duyusuna sahiptir ve insanlardan onbinlerce, hatta yüzbinlerce kat daha hassas olduğu tahmin edilmektedir. Bu olağanüstü koku alma yeteneği, burunlarındaki çok sayıda koku alma reseptörünün yanı sıra burun boşluklarının özel yapısına atfedilir. Bu reseptörler, köpeklerin havadaki çok küçük kimyasal bileşikleri tespit etmelerine olanak tanır ve onları en hafif kokuları bile tespit etmekte ustalaştırır. Köpekler Kanserin Kokusunu Alabilir mi? Çok sayıda çalışma, köpeklerin insanlarda akciğer, meme, mesane ve yumurtalık kanseri gibi çeşitli kanser türlerini gerçekten tespit edebildiğini ileri sürdü. Bu çalışmalarda köpekler, kanserli ve kanserli olmayan doku veya vücut sıvıları örneklerini yalnızca kokuyla ayırt edebilecek şekilde eğitildi. Kanser örneklerini doğru bir şekilde tanımlamadaki başarı oranları şaşırtıcı derecede yüksek olup çoğu zaman geleneksel teşhis testlerini geride bırakıyor. Tespitin Arkasındaki Mekanizma: Araştırmacılar, kanser hücrelerinin, köpeklerin hassas burunlarıyla tespit edebilecekleri uçucu organik bileşikler (VOC'ler) yaydığını teorileştiriyor. Bu VOC'ler hücresel metabolizmanın yan ürünleridir ve kanserli bireylerin nefesinde, idrarında ve diğer vücut sıvılarında bulunur. Köpekler, pozitif takviye eğitimi yoluyla bu VOC'lerin benzersiz koku profilini tanımak üzere eğitilir ve bu da onların kanserli örnekleri dikkate değer bir doğrulukla tanımlamalarına olanak tanır. Gerçek Hayattaki Uygulamalar: Köpek kanseri tespitinin potansiyel uygulamaları çok geniş ve geniş kapsamlıdır. Köpekler, insanlarda kansere yönelik erken uyarı sistemleri olarak hizmet etmenin yanı sıra, yeni teşhis araçlarının geliştirilmesine yardımcı olarak, invaziv olmayan kanser taramasında da rol oynayabilir. Bazı tıbbi tesisler, teşhis ekiplerinin bir parçası olarak "kanser koklayan" köpekleri uygulamaya bile başladı ve bu da köpeklerin koku alma duyusunun sağlık hizmetleri alanındaki pratik değerinin altını çizdi. Köpeklerin kanserin kokusunu alması fikri bir bilim kurgu romanından fırlamış gibi gelse de arkasındaki bilim son derece gerçektir. Köpekler, insanlarda kanserle ilişkili hafif kimyasal değişiklikleri tespit etmelerini sağlayan olağanüstü bir koku alma yeteneğine sahiptir. Bu alandaki araştırmalar gelişmeye devam ettikçe, köpek kanseri tespitinin erken teşhis ve tedavide devrim yaratma potansiyeli hem umut verici hem de hayranlık uyandırıcıdır. Bu arada dört ayaklı dostlarımızın olağanüstü süper gücüne ve insanlarla köpekler arasındaki inanılmaz bağa hayran kalalım.

Unraveling the Enigma - Understanding How Dogs Contract Internal Worms

by james on 06 Mar 2024
İç parazitler, özellikle solucanlar, köpek dostlarımız için sağlık riski oluşturabilir. Köpeklerin bu sinir bozucu istilacılara nasıl yakalandığını anlamak, onların önlenmesi ve genel refahı açısından çok önemlidir. Bu makalede, önleyici tedbirlerin ve düzenli veteriner bakımının önemine ışık tutarak, köpeklerin iç solucanlara yakalanma mekanizmalarını inceleyeceğiz. Kirlenmiş Maddenin Yutulması: Köpeklerin iç solucanlara yakalanmasının başlıca yollarından biri, kirlenmiş maddenin yutulmasıdır. Bu, kirlenmiş suyu, toprağı ve hatta diğer enfekte hayvanların dışkılarını içerebilir. Köpekler doğal olarak meraklıdır ve çevrelerini koklayarak, yalayarak ve ne yazık ki tadarak keşfederler. Bunu yaparken bilmeden çevrede bulunan solucan yumurtalarını veya larvalarını tüketebilirler. Enfekte Ara Konakçıların Tüketilmesi: Bazı solucanların pire, keneler veya küçük memeliler gibi ara konakçıları vardır. Bu konakçıları avlayan veya onlarla temasa geçen köpekler bunları yutabilir ve bu da solucan larvalarının sistemlerine girmesine yol açar. Köpeğin vücuduna girdikten sonra bu larvalar olgun solucanlara dönüşerek potansiyel sağlık sorunlarına neden olur. Anneden Yavruya Bulaşma: Yuvarlak kurtlar ve kancalı kurtlar gibi bazı solucanlar, hamilelik sırasında veya emzirme sırasında anneden yavruya bulaşabilir. Yavru köpeklerin iç parazitlerle doğabilmesi, hem hamile köpekler hem de onların yavruları için solucan giderme protokollerinin önemini vurgulamaktadır. Hamile köpekler için düzenli veteriner kontrolleri ve emziren yavrular için önleyici tedbirler, bu bulaşma biçimini durdurmak için çok önemlidir. Çiğ veya Az Pişmiş Etin Yutulması: Çiğ veya az pişmiş et içeren bir diyet uygulayan köpekler, belirli solucan türlerine yakalanma riski altında olabilir. Çiğ et, özellikle tenyalarda parazit larvaları barındırabilir. Etin uygun şekilde pişirildiğinden emin olmak ve dengeli ve veteriner onaylı bir diyete bağlı kalmak solucan istilası riskini azaltır. Peki bunu nasıl önleyeceğiz? Düzenli Veteriner Kontrolleri: Köpeğinizin genel sağlığını izlemek ve iç solucan belirtilerini erken tespit etmek için düzenli veteriner kontrolleri çok önemlidir. Veteriner hekiminiz, köpeğinizin yaşam tarzına ve risk faktörlerine göre uygun bir solucan giderme programı önerebilir. Doğru Hijyen Uygulamaları: İç solucanların yayılmasını önlemek için iyi hijyen uygulamak çok önemlidir. Köpeğinizin dışkısını düzenli olarak temizlemek, temiz bir yaşam ortamı sağlamak ve bilinen kontaminasyona sahip alanlardan kaçınmak, maruz kalma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Önleyici İlaçların Uygulanması: Aylık kalp kurdu önleyicileri gibi veteriner hekimlerin önerdiği koruyucu ilaçlar genellikle belirli iç parazitlere karşı korumayı içerir. Bu ilaçları belirtildiği şekilde uygulamak solucanlara karşı ek bir savunma katmanı sağlar. Köpeklerin iç solucanlara nasıl yakalandığını anlamak, evcil hayvan sahiplerine istilaları önleme konusunda proaktif adımlar atma gücü verir. Düzenli veteriner bakımı, uygun hijyen uygulamaları ve koruyucu ilaçların birleşimi sayesinde köpek dostlarımızı iç parazitlerle ilişkili risklerden koruyabiliriz. Bu önlemleri önceliklendirerek sevgili tüylü dostlarımızın genel sağlığına ve mutluluğuna katkıda bulunuyoruz.